MİYOMLARDA KLASİK TEDAVİLER NELERDİR?

Miyomlarda Klasik Tedaviler Nelerdir?

Miyomlarda Klasik Tedaviler Nelerdir?

Miyom tedavisinde, günümüzde en sık kullanılan klasik yöntemler histerektomi ve miyomektomidir. Bu iki operasyon kadın doğum uzmanları tarafından uygulanmaktadır. Miyom tedavisinde ameliyatsız tedavi yöntemleri ise miyom embolizasyonu, RF ablasyon ve HIFU (Yüksek Yoğunluklu Fokuslanmış Ultrason) dur. Bu modern tedavi yöntemleri ise girişimsel radyoloji uzmanları tarafından uygulanmaktadır. Modern ameliyatsız tedavi yöntemleri daha kolay ve daha az yan etkili tedaviler olduğundan mümkün mertebe tercih edilmelidir çünkü histerektomi operasyonu geri dönüşsüz olarak rahimin alınması anlamına gelir. Kadın doğum uzmanınız ile bu tedavileri uygulayan girişimsel radyoloji uzmanı aralarında hangi tedavinin sizin için daha uygun olacağına karar vermelidir. Size direk histerektomi operasyonu önerildiyse mutlaka rahiminizi aldırmadan önce ameliyatsız miyom tedavisi konusunda deneyimli bir girişimsel radyoloji uzmanına görünmenizde fayda var.

Histerektomi operasyonu aslında yaşam kalitesi üzerinde birçok olumsuz sonucu olmasına rağmen yaygın olarak uygulanan bir tedavidir. Bu tedavinin yaygın olmasının altında yatan sebeplerden en önemlisi rahimi sadece bebek dünyaya getirmeye yarayan bir organ olarak görülmesidir. Bir başka sebep de belli bir yaştan sonra çok fazla fonksiyon göstermeyen rahim ve yumurtalıklara bağlı gelişebilecek kanserlerin de önüne geçilmiş olunur. Bu iki görüşe karşı çıkan öenmli sayıda bilim insanları ve hekimler yer almaktadır.

Histerektomiden sonra yani rahmin tamamen alınmasından sonra hastaların yaşam kalitesini ciddi olarak düşüren sonuçlar ortaya çıkabilir. Öncelikle bu organların alınması ile kanser olmalarının önüne geçilmesi fikrine değinelim. Bir kadının rahim ya da yumurtalık kanseri ile hayatını kaybetme riski % 1 den az iken kalp damar hastalığı nedeni ile hayatını kaybetme riski %50 civarındadır. Rahim alınması sonrası kalp krizi riskinin 3 kat arttığını gösteren çalışmalar vardır. Bu kadar sık bir hastalığa bağlı ölüm riskini göz ardı etmek ne kadar doğru olabilir? Ayrıca histerektomi sonrası osteoporoz riski de artmaktadır. Rahimle beraber yumurtalıklar da alınırsa, osteoporoz (kemik erimesi) riski daha da artmaktadır.  Bu olumsuz neticeler ile karşılaşmamak için verilen hormon hapları da ayrı bazı risklere neden olmaktadır. Örneğin kombine östrojen-progesteron hapları kullanan kadınlarda, kalp hastalığı, tromboembolizm (toplardamarda pıhtı oluşumu ve akciğere atması) ve meme kanseri sıklığında hafif bir artış olduğu saptanmıştır. Bu sebeplerden dolayı bu hormonların kısa süre ile kullanılması önerilmektedir. Bütün bu bilgiler ışığında eğer rahim ve yumurtalıklarda bir kanser yoksa gereksiz histerketomi ve ooferektomi operasyonundan kaçınmakta büyük fayda olduğu söylenebilir.

Bazı çalışmalarda, rahim alınması sonrasında kadınların % 30 unda sık idrara çıkma, sürekli idrar hissi ve idrarını tutamama gibi belirtilerin ortaya çıktığı gösterilmiştir. Bu problemler cerrahi girişimi gerektirecek kadar ciddi olabilir. Bunun en önemli nedeni ameliyat esnasında mesaneye ait ince sinirlerin kesilmesidir.  Vajina ön duvarının çökmesine bağlı sistosel (idrar torbasında sarkma) ile vajina arka duvarının çökmesine bağlı rektosel (kalın barsağın vajinaya sarkması) görülebilir. Ayrıca rahimin alınması sonrasında kalın barsağın son kısmı olan rektumunda pozisyonunda sarkma olabilmekte ve kabızlık benzeri şikayetlere neden oabilmektedir.

Miyomektomi de kalsik uygulanan operasyonlardan biridir. Bu operasyonda sadece miyomlar alınmaya çalışılır ve rahim alınmaz. Ancak çok sayıda miyom olduğunda bu iş o kadar kolay olmamaktadır. Miyom sayısı ne kadar çoksa, miyomların tamamını çıkarmak o kadar zorlaşır, miyomektomi operasyonuna bağlı kan kaybı ve diğer komplikasyonlar da o kadar artar ve ameliyatın histerektomiye dönüşme riski o kadar büyür. Ayrıca, çok sayıda miyom varken asıl şikayetlere neden olan miyomun hangisi olduğunu belirlemek de olanaksızlaşır. Bu durumda, miyomektomi operasyonunun başarı şansı düşer ve miyomektomi sonrası şikayetler geçmediğinde ikinci ameliyat genellikle histerektomi olur. Oysa bu tür hastalarda, miyom embolizasyonu tedavisiyle rahim alınmaksızın tüm miyomlar etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Rahim içinde çok sayıda miyomu olan hastalarda ilk seçilecek tedavi yöntemi embolizasyon olmalıdır. Modern yöntemler ile ameliyatsız miyom tedavisinin avantajlarını ve sizin için hangi tedavi seçeneğinin daha uygun olduğunu anlamak için bu tedavileri uygulayan bir girişimsel radyoloji uzmanına danışmanızda fayda var.

SOSYAL MEDYA